9 Şubat 2011 Çarşamba

Gülmekten Öliciiimm...

Zaytungdan tam bize göre bir yazı...

Tamamen Modern Çocuk Eğitimi Usullerine Uygun Olarak Yetiştirilen Genç, Bankacı Olabilmek İçin Gün Sayıyor


Doğumundan ergenliğine kadar tamamen modern çocuk eğitimi yöntemleri ile yetiştirilen ve "Türkiye'nin çocuk gelişimi kitaplarına göre büyütülen ilk çocuğu" unvanına sahip olan Zirve Doruk Kesican (25), geçtiğimiz günlerde askerden gelmesinin ardından bankacı olabilmek için gün sayıyor. Anne karnında klasik müzik dinleyerek başladığı yolculuğunun ardından, dünyaya adımını annesinin suda yaptığı doğumla atan Kesican'ın bankacılık yolunda ilerlemesi aileyi bir miktar hayal kırıklığına uğratsa da, kendisi bu durumdan pek şikayetçi değil.

Türkiye'nin suda doğumla dünyaya gelen ilk bebeği

Zirve Doruk Kesican, Türkiye'nin modern usüllere göre yetiştirilen ilk çocuğu... Daha annesinin karnındayken klasik müzik dinletilerek hayata hazırlanan Zirve Doruk, 1985 yılının haziran ayında Türkiye'de bir ilki gerçekleştiren annesi Ebru hanım tarafından suda dünyaya getirildi. Çocuklarının gelişimine verdikleri önemi "Oğlumuzun içine doğduğu evrene saygılı, özgüvenli ve bizim başaramadıklarımızı gerçekleştirebilecek bir çocuk olması için her şeyi yaptık" sözleriyle özetleyen anne Ebru Kesican, biricik yavruları Zirve Doruk hakkında şu bilgileri verdi:

Aktivite içinde kalan bir çocukluk dönemi
"Eşim ve ben, Zirve Doruk için o zamanın en modern usulleri neyse hepsini birer birer uyguladık inanın. Oturmasını, kalkmasını, tuvalet adabını, kaç yaşında hangi arkadaşları ile ne oynayacağını falan hepsini kitabına uygun yaptık. Koca insanlarız, şu yaşa kadar daha bir kere psikoloğa gitmedik; Zirve Doruk belki 2 yaş sendromuna girer diye pedagog'a koştuk zamanında. Henüz 5 yaşında baleye başladı, sonra piyanoya yazdırdık, ilkokuldayken tenis oynardı, satranç deseniz o da var, yemedik içmedik özel okullara da gönderdik ama gelin görün ki yaş biraz ilerledikçe bizim oğlanın da diğerlerinden pek bi farkı kalmadı. O kadar tenis dersi alan çocuk yine halı saha maçına gitti, yine bütün gün oturup televizyon izledi. İşte şimdi de bankacı oluyor... Tamam oğlumuzdur, bir yaramazlığını da görmedik çok şükür ama suda dünyaya gelen bir çocuğun, şimdi elinde iddaa kuponlarıyla gezip, bankacılık sınavlarına hazırlanması da ağrıma gidiyor açıkçası."

Devamı...

5 yorum:

Filiz Morkoç dedi ki...

Anne kişisi oğlundan ne bekliyorduysa artık, hayal kırıklığı yaşıyor.. Dua etsin ki herşeye ve hatta ebeveynlerine rağmen normal bir çocuk olmuş..

Bir de zirve ve doruk aynı değilmi ya?

julyasia dedi ki...

ahahaha süpermiş :))))
yanlız "hangi arkadaşları ile ne oynayacağı bile belliydi" kısmına şok oldum resmen. keşke psikologa gitmedik diye övünmek yerine bir gitselermiş, belki anne baba olarak güzel bir tedavi görürlermiş.

Birben dedi ki...

Kızlar ben bayılıyorum Zaytung'un böyle güncel konuları ti'ye almasına.Mümkün olsa yazar olmak isterdim orada:)

Eymen'im dedi ki...

Gerçekten süper. Birçok annenin tercümanı olmuş. Beklentiler, beklentiler...İnsanı zor durumda bırakan beklentiler.
W.Shakespeare'in çok sevdiğim bir sözü vardır: "Kendimi her zaman mutlu hissederim. Neden Mi? Çünkü Kimseden Bir Şey Ummam. Beklentiler Daima Yaralar."
Sevgiler...

Birben dedi ki...

Esra benim de eşimin her zaman söylediği bir cümle vardır. "Fazla umut sarsar"...Gerçi bunu olur olmaz şeylerde de söyleyerek beni deli ediyor ama bir bakıma haklı...